Saturday, October 11, 2008

THE SIMS -give backrub in case of emergency




gectigimiz hafta dubai deira tarafinda burjuman isimli bir alisveris merkezine gittim. mesleki deformasyon veya gerceklesmemis barbie evi hayalim yuzunden maketlere uzun uzun bakarken bu siyah-beyaz arap maket adamciklari gordum. bu konuda asagidaki gereksiz saldirgan yaziyi yazdim yazdiktan sonra biraz pisman olarak bu ust bildirgeyi yayinlama karari aldim. siyah kadinlar ve beyaz adamlarla ilgili goruslerim su anda; feminist, cevreci ya da herhangi bi politik goruse mensup olamayacak kadar bulanik. dun cok zengin bi arapla evlenmek icin 'kapanabilicegini' acik yureklilikle soyleyen bir kizla sohbet ettim. hayatta hersey olabilirci gorusum bu noktada tikandi. kendimi oraya yerlestiremedim.
...buyrunuz...

bay beyaz ve bayan siyah bir sabah kendilerini bir alışveriş merkezinin gayrimenkul satış maketinde buldular. geceleri rgb ledlerle renk değiştiren şehirlerinde; göğe doğru uzayıp gitmekte olan, her katı karşı kat manzaralı, bir ev tutmaya karar verdiler. Mutlu mesut yaşayıp giderken bay beyaz birgün sıkılmaya başladığını dehşetle farkediverdi. bayan siyah ona artık eskisinden sanki daha gri görünüyor, aklı petrol kadar kuzguni, onun kadar kıymetli başka bir bayan siyaha kayıyordu. Allahtan bulundukları yerde bu tip sıkıntılar sıkıntıdan sayılmıyor, doğal karşılanıyordu. yeni bayan siyah en kısa zamanda bu komansnana gökdelen katının pek komansnana maliki oluverdi. Çölün ortasındaki vahalarını, dünyanın sonnsuuz kaynaklarını görülmemiş bir eliaçıklıkla birbirlerinden sıkıldıkları hızla sıkılarak tükettiler ve bir oyunun daha sonuna geldiler. işte arkadaşlar buradan çıkarılacak kıssadan hisse şudur ki, bilgisayar başında çok durmak, efenme söyliyim faydasız oyunlarla vakit harcamak gözlerimizi bozabilir. şimdi dağılalım oldu mu kuzucuklarım?..
söz bak en kısa zamanda bir çöl safarisi yapiciiz..