beni içine kabul etmesi için alkolle haşır neşir olmam gereken şehir dubai'de ne yaptığımı söylememin vakti geldi sevgili okuyucu... ben de burada bulunan birçokları gibi işin ve paranın veya paranın ve işin peşinden sürükleniveedim. geçindirmem gereken bir ailem veyahut da kurtarılması gereken bir hayatım olmadığına göre burada aslında merakım kadar hırslarım için de bulunduğumu söylemeliyim. gün içinde bir kocamaan bir otel şantiyesinde iç mimar/hızır/autocadhelp olarak işlevimi sürdürürken, beynimin bir noktasında varlığını sürdüren blogcu sizlere ASIL hayat gailesi nedir bilen kişilerin aşağıda göreceğiniz dışavurumlarını yansıtma kararını aldı... pek de mistifikasyon yapmak istemediğimden; din-dil-ırklarının ne olduğunu resimlerden aşağı yukarı çıkarabileceğimiz inşaat işçisi/sanatçı beylerin "çalışmalarını" bir kaç başlık altında sunuyorum;
A Weekly Dose of Architecture Books is on Substack
2 months ago
3 comments:
harika o işçilerin çizdiklerine bayıldım:P.
Güzel gözlü kuşlar, dört kanatlı uçaklar, bir hindunun gözüne giren ya da çıkan TV kablosu ve nereden gelmiş olursan ol memleket sevgisini İngilizce ifade etmek...
Süpermiş hepsi. Zihnim açılır gibi oldu bir an, ama sonra hemen kapandı geri...
I LOVE YOU MELKEY
Post a Comment